Hayal et! Taş üstüne taş koyar gibi yapacağız bunu. Belleğimiz yol gösterici olacak bize. Sen sağa gideceksin ben sola ya da birimiz dört nala eyleme geçerken diğerimiz sabit kalmaya rıza gösterecek. Bir anda olacak sanacaksın, geri dönüşsüz tek yöne bir uçak bileti:
“Rezervasyonunuz onaylanmıştır. Uçuş bilgileriniz ektedir.”
Sırtını geriye yaslayacak ve rahatlayacaksın. Gözünde büyüttüğün kadar yokmuş. Tek tık, raylar arasında makas değişimi. Şimdi boş bavulu çıkarmalı, fermuarı açmalısın. İçine doldurduğun nesnelerin o anda bir anlamı yok. Bulundukları yerden uzaklaşmalarıyla yeni suretlere bürünecekler. Bundan habersizce fermuarın sürgüsünü kapatacaksın.
“Check-in işleminiz tamamlandı. Mobil biniş kartınızı görüntüleyin.”
Bavulun doluluğu karın boşluğuna denk düşecek. Miden çalkalansa da sakin kalacaksın. Bir sonraki adımı biliyorsun, bavulunu teslim ederken sanki bir daha o yüklerle buluşmayacağına inandıracaksın kendini. Yeni bir cam kenarı, bilinmezlik, ara ara boşluğa düşsen de aldırmayacaksın.
“Sayın yolcularımız inişe geçiyoruz.”
İneceksin. Yeni bir zemin. Eski merdivenler yok artık, bu yokuşlar tanıdık değil. Senin ayakların nerede? Bu hikâyeyi sondan başa yürümek de neyin nesi. Başka bir zeminde şahsi adımlarını arayacaksın. Hayal et! Azar azar, milim milim senden beni çıkaracaksın. Taş üstüne taş bırakmayarak birinci çoğul şahsı parçalayacaksın. Çoğu zaman eksilttiğinin ben mi sen mi olduğunu anlamayarak da yapacaksın bunu. Sonrası, sonrası:
“Yeni uçuş fırsatlarından yararlanmak için linke tıklayın.”