Yaklaşık elli yıl önce yazılmış bir öykü olsa da “Aşkın Geometrisi” hâlâ güncel. Çünkü insanoğlu konu ilişkiler olduğunda sanayi devriminde ya da dijital çağda attığı kocaman adımları pek de atamıyor. Mikroscope Dergi’nin 13. Sayısı için yirminci yüzyılın en önemli öykücülerinden birisi olan Pulitzer ödüllü John Cheever’dan seçtiğimiz öykünün ana karakteri Charles Mallory de çok dertli bu konuda. Her şeyden önce evliliği pek de iyi gitmiyor. Hatta çevresinde gördüğü ilişkiler onun yaşadığından bile daha yoz. Bir mühendis olduğu için belki de sorunu ille de parametrelerine ayırıp anlamaya çalışan Charles Mallory günün birinde yoldan geçen bir kuru temizleme kamyonetinin üstünde Öklid Kuru Temizleme yazısını okuyunca, geometriyi sorunlarına uyarlamaya başlıyor. Bir süre için işler oldukça iyi de gidiyor üstelik. Herhangi bir sorun olur olmaz hemen kenarlar ve açılar arasında bir yerleştirme yapıp mutlu bir adama dönüşüveriyor. Bir kenara çocukları, diğerine karısını ve üçüncü kenara da kendisini yerleştirerek evliliğinin bozuk açılarını düzeltebiliyor mesela. Kimileri dinde, kimileri felsefede, kimileri alkolde, kimileri de intiharda çıkış yolu ararken, Mallory geometriyi tercih ediyor. Teoremi olaylara uyarlaya uyarlaya ilerleyen öykünün (dolayısıyla Mallory’nin) vardığı yerde ise bir çıkışsızlık var ne yazık ki. Cheever böyle büyük bir yazar işte.

Bu öyküde bir yandan savaş sonrası Amerikan toplumundaki kaybolan değerleri, sefilleşmiş ilişkileri görürken; diğer yandan da Cheever’ın geometriyi hayata zekice kurgulayarak yazdığı yaratıcılığa şapka çıkarıyoruz.

 

Yüzücü

John Cheever

Çeviren; Tomris Uyar

Everest Yayınları