Hazırlandım, paltomu giydim, alacalı bir bere geçirdim başıma, atkımı doladım boynuma, dışarı çıktım. Gökyüzüne baktım, bulutlar koyu gri, yağsa rahatlayacak biraz hava. Üşüdüm. Nereye gitsem diye düşündüm. Çocukluğuma dönmek istiyorum. 2023. Durağın ters istikametinden otobüse bindim, uzunca bir yolculuk yaparak 28 durak sonra indim. Bizim sokağa doğru yürüdüm, bir kar tanesi düştü kirpiğime, yüzümde muzip bir tebessüm oluştu. Yollar karla kaplı, her yer vicdan rengi. Koşmak geliyor içimden. Saçaklarda buz sarkıtları, kuşlar balkonlarda konaklıyor.
Bahçenin önündeyim, çam ağacımızın boyu kısa, neden uzamadığını henüz anlamamışız. Birkaç yıl sonra dibindeki çeşmenin suyunu kestiğimizde boyunun uzamaya başladığını fark edeceğiz. Kestane kokusu ve kahkaha sesleri eşliğinde merdivenlerden yukarı çıkıyorum. Kapı açık, içeri giriyorum.
Yemekler yenmiş, tatlı faslı bitmiş, bir yanda meyve tabakları, bir yanda çerez. “Hadi Anlat Bakalım” oynamışlar. Milli piyangoda amortiyi tutturmuşlar. Hep birlikte “Ada Sahillerinde Bekliyorum” şarkısını söylemişler. Annemle birlikte “Bahriye Çiftetellisi” oynarken “Sanki düğünüm oluyor,” demiş babam.
İliklerime kadar ısınıyorum. İşte gördüm kendimi, fıstık kabuklarından birinci çinko yaparak kazandığım gofreti yiyorum. Göz göze geliyoruz, kırk yıllık dostunu görmüş gibi bakıyor yüzüme. Birbirimize doğru ilerliyoruz. Her adımımda kısalıyor boyum. Yanına yaklaşıp, kulağına fısıldıyorum. Birazdan ailenle birlikte ondan geriye doğru sayacaksınız. Saat gece 12’yi vurduğunda hepiniz birbirinize sarılarak gelecek günler için temennilerde bulunacaksınız. İleride ne yaşamış olursan ol, ardında bıraktığın her gün bugün gibi olsun. Seni hesapsız ve koşulsuz sevip sevildiğin bugünler yaşatacak. Yarın yeni bir güne uyanacaksın, heyecanınla, umutlarınla, neşenle, sevincinle, gülen yüzünle, sevgi ile yeniden başla bugüne. İçimde huzur, ceplerimde neşe, yüzümde gülümsemeyle bugüne geri dönüyorum.