Sanatın nabzını tutan edebiyat dergisiyle kendisinin yazdığını iddia ettiği öyküsünün telif ücretini alabilmek için dava açan okuru arasında görülen duruşmada, “Öykümü, ‘Kaçırılan Renksiz Ayrıntılar’ öykü yarışmasına göndermiştim. Gönderdiğim öyküm ödüle layık görülmediği gibi beğenilen öykülerin basıldığı ‘Yakalanan Kırmızı Ayrıntılar’ kitabında da yer almadı.” diyen okur, sanata ve sanatçıya bu kadar önem veren bir derginin, bahsi geçen öykü yarışmasının jürileriyle bağlantı kurarak öyküsünü kendisinden izinsiz olarak ve sahte isimle yayımladıklarını bir türlü anlayamadığını, tüm iyi niyetiyle dergi yöneticileriyle iletişim kurmaya çalışmasına rağmen, derginin kendisine bütün kapılarını kapatması sebebiyle asla uzlaşmaya gitmeyeceğini ifade ederek, noterden onaylı öyküsünü İstanbul 9. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne sunarken; dergi yöneticileri ise ‘Suçlamalar asılsızdır. Öykü, bize postayla gönderilmiştir. Gönderen kişinin adresi ve iletişim numaraları sunduğumuz dosya ekindedir. Dergimizde yayımlanan öyküler, yazarların sorumluluğunda olup, bununla ilgili uyarımız dergimizin künyesinde yazmaktadır.” diyerek kendilerini savunmaları neticesinde, mahkeme dergi yöneticilerinin haklılığına kanaat getirip; öyküyü kendisi yazmış gibi dergiye gönderen jüri üyesi Kadri Bilmez’i üç yıl hapis cezasına çarptırarak emsal bir karara imza atınca, jüri üyesi duruşma sandalyesinin üstüne çıkarak “O öykü bana ait. Beni haksız yere hapse tıkamazsın çakma postmodernist?” diye bağırıp mahkemeden kaçarak, cezasını dahi çekmeden, kelimelerin arkasındaki hecelerin üstünden atlayıp öyküden ayrıldı.