Size de olur mu bilmem… Uzun süre yaşadığı bir yerden birkaç günlüğüne ayrılıp sonra geri döndüğünde, sanki çok uzun süredir o yerden ayrılmış olduğu hissine kapılır insan.
Bu, hep aynı yerde kalmanın, hep aynı şeyleri yapmanın, tekrarların, tekdüze yaşamın miyoplaştırıcı, bezdirici etkisinin sonucudur.
Yediklerinin içtiklerinin, giydiklerinin, kullandığın eşyaların, beraber olduğun kişilerin, günlük yapılan rutin işlerin vs… Bunların hepsinin tekrarlanmaktan birer ezber olmuş hali hayatlarımızda hep vardır. Bu aynılıkların bıktırıcı, keyif kaçırıcı, heyecan yok edici ve yaşama şevkini azaltan etkisi zamanla bunaltır.
Bu nedenle; bizi saran bu deli gömleğini sonradan yine giymek zorunda kalsak da fırsat buldukça çıkarıp atmak, özgürleşmek, rutinden kurtulmak, farklı havaları solumak, başka diyarlarda yeni şeyler yapmak şart.
Değişmeyen, hep aynı hayat akışının iç karartmasına ışık tutmaktır bu… Dünyayı, yaşamı dar kalıplardan çıkarıp genişletmektir. Bundan dolayı; yeni yerlere gitmek, farklı etkinlikler yapmak, değişik kişilerle olmak bu durumu, bu havayı tersyüz eder. Yani tebdil-i hayat…
Bu, bambaşka ve genişleyen bir ruh haline savurur insanı.
Sadece bu kadar mı? Değil. Bir gezgin gibi yer değiştirmek, keşfetmenin muhteşem heyecanıyla yaşamı da anlamlı kılar. Ayrıca aynılıklardan sıyrılıp, kısa ve uzun süreli ayrılıklara doğru kulaç atmak, yeni yerler için yolculuklara çıkmak, kendimizin de, ne istediğimizin de farkına vardırır.
En önemlisi de başka bir yerde geçirilen bir gün, kendi evinde geçirdiğin çok günden fazlasını verir insana. Bunun farkına vardırır; en azından öyle hissettirir… Becerebilirsek bir gün çok gün gibi yaşanır aslında, her zaman olmasa da…
Farklılıklar çok şey fark ettirir, değişik rüzgârlar estirir, ferahlık sağlar, öğretir. Fırsatı yakaladıkça, olanak ve zaman buldukça aynılıklardan kurtularak yaşamı çeşitlendirmeli çünkü bu çeşitlilik renk verir hayata…
Pablo Neruda’ya ait sanılan ama Martha Medeiros’un şiirindeki bazı satırlar ne güzel anlatır:
“Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler
Alışkanlıklarına esir olanlar
Her gun aynı yolları yürüyenler
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler…”