Yazar. Ayrıca Medyascope'ta Zeytin Dalı ve Sabun Köpüğü programlarını hazırlayıp sunuyor.

İstanbul bizlerin şansıydı. Kedili bir “memlekette” yaşıyorduk. Çocukluk denilen o güzel ritim, bir de yanına kedileri almışsa, “varsın ülke batsın-dı”. Bu yumuşak bakışlı, dik kafalı güzellerle cennetin vaatlerini duymayan ne olsun-du!

Çocukluğunda evinde kedisi olanlar ve olmayanlar; o pofuduklara dokunarak ergenliği aşanlar ve aşamayanlar için söylenecek söz belliydi. Ayrımsa bu ayrımdır arkadaş! Kedili bir evde büyüme ayrıcalığı. Hadi biraz daha yumuşatalım: Kedili bir mahallede tozutma farklılığı…

Sahiden de bir kediyle büyümenin faydası sayılacak gibi değildi. Çok teknik detaylara girmeden kestirmeden söylenecek söz, ters köşe gibi duracak olsa da olası bir alerji ve astım riskinin gerilemesi olarak özetlenebilirdi. Diyelim ki bunlar geçmedi ya da var olan bir alerjiyi iyiden iyiye tetikledi, o zaman cevap yine hazırdı: Stressiz bir hayat vaadi en büyük panzehir değil midir bütün alerjilere? (Alerjilerin neden doğduğu konusu edebiyatın ya da kedi severliğin konusu değil farkındayım, bu yüzden hekimlerimiz ve özellikle kedi tüyü alerjisinden çekenler beni affetsin).

Ya oyunlar? Oyunun çocuk ruhundaki gelişimini takip ettiğimizde, oyunun hakkını vererek oynayan yetişkinlerin hayatının içerisinden bir kedinin geçmediğini kim iddia edebilirdi? Zira, onlar hayat çizgilerimizin içinden bin bir tüylü huyla akıp giderken, bizlere sınırları, o sınırları sınayabileceğimiz etkili iletişim yollarını, nezaketin yer ve zaman tanımaksızın bütün canlılara özgü sıcaklığını ve elbette empatiyi teşvik ederler. Kedi olsaydım ne yapardım sorusu değildir elbette bu! Çünkü müjdeler olsun, zaten artık bir kedisinizdir ve insanlığa karşı şu nahoş soruyu sorup durmaktasınızdır: “Sahi insan olmayı kim istiyor?” 

İş bununla da bitmez… Sorumluluk gibi hassas bir teraziyi dayatırlar ya size işte o zaman işler biraz daha karışır. “Kardeşim ben henüz kendi sorumluluğumu alamazken senin sorumluluğunu nasıl alayım?” Ne beyhude bir sorudur… Burada da cevap bellidir: “Alacaksın.” 

Ve o sorumluluğu büyük bir keyifle üstlenirsiniz. Sorumluluğun sizi siz yaptığını da yıllar sonra, onun siyah beyaz bir fotoğrafta kalmış kudretli gözlerine bakarak anımsarsınız. Ölümü bile size öğrettiğini bilirsiniz. Sizi, böyle büyüttüğünü… Onun sayesinde ölümden korkmadığınızı, bir gün dostluğunuzun biteceğini, BİR GÜN BİTTİĞİNİ bilirsiniz. Bu büyümek değildir de nedir? Bu bir çocuğu büyütmek değildir de nedir?

Dergimiz çocukluğumuzdaki bütün kedilere bir 23 Nisan geçit selamı olarak sizlere merhaba diyor. Keyifle okumanız dileğiyle.

Önümüzdeki sayı, temamız ‘Uyanış’. Yazılarınızı 12 Mayıs tarihine kadar info@mikro-scope.com adresine bekliyoruz.

 

Eser Alımı ve Dergi Yayın Yönergesi

1) Eserler Word formatında, metin dili Türkçe seçilerek (Word içinde yazım ve dilbilgisi kontrolü için dil Türkçe olarak ayarlanmış olmalıdır) yazılmalıdır. Yazı tipi; Times New Roman, Calibri veya Arial olabilir. Yazı tipi boyutu 12 puntodur. Yazıların başlıkları 14 punto ve koyu olmalıdır. Başlık hizalaması “ortadan” yapılmalıdır.

2) Paragraf ayarları aşağıdaki görsel ile aynı olacak şekilde yapılmalıdır:

3) Yazım kılavuzu olarak Türk Dil Kurumu (TDK) https://sozluk.gov.tr/ esas alınmalıdır.

4) Yazımı tamamlanan eserlerde, Word içinde yer alan yazım kontrolü özelliği kullanılarak yazım kontrolü yapılmalıdır. Bu esnada dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

  • Noktalama işaretlerinden önce boşluk olmaması
  • Kelimeler arasında birden fazla boşluk olmaması
  • Büyük/küçük harf kullanımları
  • Word’un yazım kontrolü ile TDK Sözlük verileri arasında uyuşmazlık olduğunda TDK Sözlük verileri geçerlidir.
  1. maddede belirtilenleri yapmamış eser sahiplerinin eserleri, ön değerlendirme aşamasında elenerek yayın kuruluna sunulmayacaktır.

5) Yazılarda yer alacak eser isimleri italik olarak yazılmalı, ayrıca tırnak işareti kullanılmamalıdır.

6) Yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı dergiye gönderirken “Mikroscope – Ay – Sayı XX – Yazının başlığı” formatının kullanılması rica edilir.

7) Kısa hikâyelerin 250 kelime, aylık tema yazılarının ise 1000 kelimeyi geçmemesine özen gösterilmelidir.

8) Röportajların en fazla 2000 kelime olmasına dikkat edilmelidir. Aşağıdaki hususlar önemlidir:

  • Röportajın başlığı
  • Röportajın giriş yazısı
  • Röportajlarda soruların koyu, cevapların ise normal olması ve yukarıda belirtilen yazı tipi ile paragraf ayarlarına ek olarak, cevap ile bir sonraki soru arasında bir satır boşluk bırakılması
  • Röportajın okunuşunu kolaylaştırmak ve okuyucunun ilgisini çekmek için ara başlıklar kullanılması, ara başlıkların tamamının büyük harf ile yazılması, italik olması ve hizalamasının ortadan yapılması.

9) Yazılarınızda kullanılmasını istediğiniz görseller varsa bu görselleri yazınızla birlikte aynı e-posta gönderisi içinde teslim etmeniz önemlidir. Gönderilen görsellerin yayımlanması açısından herhangi bir telif hakkı olmadığından emin olmak, yazarın sorumluluğudur. Mikroscope, gönderilen görsellerden doğabilecek telif hakkı sorunları durumunda hiçbir sorumluluk kabul etmeyecektir.

10) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların hukuki sorumluluğu, yazarına aittir. Mikroscope bu konuda hiçbir sorumluluk kabul etmez.

11) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların yayın hakları dergiye aittir. Yayımlanan yazılarda daha sonradan bir değişikliğe gidilemez, yazının dergiden çıkartılması istenemez.

12) Dergide yayımlanan yazılar için telif ücreti ödenmez, telif talepleri kabul edilmez.