oradasın
bunu bilmek ne güzel.
cismani sükût örtüyor iğne gibi batan kaygılarımın üzerini
kitap sayfaları elimde iz bırakıyor gitgide. huzursuzluğum
kar sessizlikleri gibi ayyuka çıkıyor
her nefes bir idmana
uzun bir koşuya denk
seni her hatırlamam duyularımı karalıyor
bileklerimi birbirine yapıştırıp
dalgınlığa teslim oluyorum.
iplerin koptuğu noktada gördüğüm
yıpranmış mücadele
ne kadar önemsizleşiyor.
denge gök cisimlerinin biraz bilebileceği bir şey
biz savruluyoruz kuşkusuzca.
geç kalmış akşamlarla yaklaşıyor
yeni mevsim. güzel ihtimalimiz
kırık bir oyuncak gibi kaskatı yatıyor.
sırtımda belime uzanan bir sızı
günler gereğinden hüzünlü ve böyle olduğu gibi güzel
iki rakama dayanan bir enstrümanla tanışıyor şarkı
birlikte tadıyoruz, muhtemel olan bazı şeylerin
şüphesiz çaresizliğini. endişeden, güçsüzlükten
kesilmiş anlar, ben onları yaşarken
hep düşünceni giyiniyor.
dudaklarımdaki metalik tat apaçık ediyor
günlere izin verirsem sessizleşeceğimi
durgun bir ritim yokluyor kalbimi.
bir alengir yok hissettiklerimde
inan gökyüzü yıldızlara her kavuştuğunda
buna inanmak isteyen herkes anlayabilir beni.
işte yakındır akşam
sözler, sayfalar ürperir
uçuşur durur şimdi gönlümden.
bu dağınıklığıma göz attığımda
korkar gibi bilirim seni sevdiğimi.
sen de bilmelisin, günlerin şansı bu kez
yaver gitmeyecek bürokratik süreçte,
kara çalacağım tüm kuşkularıma,
ufukları üst üste dizeceğim
sahilde acı bir esintiye bile uyamayıp
paramparça dağılacak olsam bile
sevip yazacağım baharın ardından gelen
günlerin ölgünlüğünü.