2024 Nobel Edebiyat Ödülü’nü “şiirsel düzyazısı nedeniyle” Güney Koreli roman yazarı Han Kang kazandı. Ödüle ilk kez bir Asyalı kadın layık görüldü. Yıllardır Batı’da “beyaz erkeklerin” ödülü olmakla eleştirilen Nobel’i böylelikle son 10 yılda tam 5 defa kadın bir yazar kazanmış oldu. Han Kang’ın bu başarısı hem edebiyat dünyası hem de kadın yazarlar için önemli bir adım. 

Han Kang, 1970 yılında Güney Kore’de doğdu. Romancı bir babanın kızı olarak edebiyat dolu bir ortamda büyüdü. Han Kang’ın Türkçeye çevrilen dört kitabı var: VejetaryenBeyaz KitapVeda Etmiyorum ve Çocuk Geliyor. April Yayıncılık, bu eserleri Göksel Türközü‘nün çevirisiyle yayımladı. 

Mikroscope olarak biz de Han Kang’ı April Yayıncılık editörü Nazlı Berivan Ak ve çevirmen Göksel Türközü’ne sorduk. 

“Han Kang, sade ama derin etki bırakan bir biçeme sahip.”

 

Göksel Türközü, Çevirmen

Kore Edebiyatı ilk kez Nobel Edebiyat Ödülü kazandı. Bunu bir kadın yazarın alması daha bir gurur verici. Üstelik benim çevirilerini yaptığım Han Kang’ın bu ödüle layık görülmesi beni daha çok sevindirdi. İlk Vejetaryen kitabını Türkçeye çevirdim. Çeviriye başladığım sırada eser henüz Booker Ödülünü almamıştı. Vejetaryen’i çevirirken Türk ve Kore toplumları arasındaki benzerliklerin ne kadar fazla olduğunu bir kez daha teyit etmiş oldum. İki toplum da ataerkil yapıda olduğu için erkek egemenliği söz konusu ve bir insan et yemeyi bırakmaya karar verdiğinde yani vejetaryen olmayı seçtiğinde benzer tepkilere maruz kalabiliyor. Kahramanımız Yonğhe’nin gördüğü rüyalar çok etkileyiciydi. Ben de uzun süre etkisinden kurtulamadım. Yonğhe’nin kocasının vurdumduymazlığı, babasının otoriter yapısı, eniştesinin hırsı, ablasının fedakârlığı Türk toplumunda da görülebilecek özellikler. Yonğhe’nin şiddete karşı çıkışı, bu dünyada en zararsız canlı olduğunu düşündüğü –ki ben de öyle düşünüyorum- ağaca dönüşme arzusu beni çok etkiledi. Yazarın sade ama derinden etki bırakan biçemi de yine çok etkilendiğim bir konu.

TOPLAM 14 PRESTİJLİ ÖDÜLÜN SAHİBİ

Edebiyatçı bir aileden gelen Han Kang dünya çapında ödüller almadan önce de Kore Edebiyatında önemli bir yere sahipti. Özellikle Vejetaryen eseri Kore’de büyük yankı uyandırmıştı. Birçok eseri yurt içinde (Kore’de) pek çok ödül almıştı. Toplam 14 edebiyat ödülü olan Han Kang Kore’de 7, yurtdışında da 7 prestijli edebiyat ödülünün sahibidir. Kore edebiyat dünyasında hep genç yaşta ödüller almış olması dikkat çekicidir. Özellikle Vejetaryen Booker Ödülü aldıktan sonra yerini daha da sağlamlaştırdı. Booker Ödülü sayesinde Han Kang artık bir dünya yazarı oldu. Kore Edebiyatı da bu sayede dünyada daha çok ilgi görür hale geldi. 

Han Kang Koreli edebiyatçılar tarafından ‘Kore Edebiyatı ile büyüyen yazar’ olarak nitelendiriliyor. Edebiyat dünyasına adım attığı ilk yıllardan itibaren ‘Kore edebiyatının gelecek vaat eden temsilcilerinden biri’ olarak dikkat çeken bir yazardı. Nobel Edebiyat ödülünü aldıktan sonra elbette çok okunan yazar oldu. Öncesinde de çok okunan yazarlar arasındaydı. Şimdi kitapları yok satıyor.

SADE CÜMLELERİ DERİN ANLAMLAR TAŞIYOR

Han Kang, Kore edebiyatının en güçlü kalemlerinden. Yazarın eserlerinde insanın varoluşundaki temel hüznünü ve yalnızlığını yansıttığını söylemek mümkün. Yeni nesil yazarlardan farklı olarak geleneksel roman kurallarına bağlılığı, duyarlı tavrı ve trajik dünya görüşüyle kendi özgün edebiyat dünyasını inşa ettiğini söyleyebilirim. Yazarın derinlikli bir dünya görüşü var ve ciddi bir üslupla yazıyor. Sade cümleleri derin anlamlar taşıyor. Pek çok eserinde şiirsel ifadeler ağır basıyor. Roman kahramanları ile empati kuran, onların acılarını, hüzünlerini birlikte yaşayan, naif bir kişiliğe sahip Han Kang, eserlerinde de insanoğlunun naifliğini, kırılganlığını mükemmel şekilde kaleme alıyor. Yazar, sıra dışı konular, özgün karakterler ve olağanüstü bir anlatım tekniğiyle bizlere büyük bir okuma keyfi sunuyor.

 

“Bu ödülle bağımsız yayıncılık ve okurluk da onurlandırıldı.”

Nazlı Berivan Ak, April Yayıncılık Editörü 

Han Kang, Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen ilk Asyalı kadın yazar ve 117 yıllık Nobel tarihinde 121 ödül kazanan yazar arasında bu ödüle layık görülen on sekizinci kadın. Toplumsal normlar, mikro ve makro iktidarların özellikle kadın üzerindeki baskısı, her türlü şiddet Han Kang’ın metinlerinin hep odağında oldu. Kore tarihiyle yüzleşirken tüm dünya dillerindeki okurlarına evrensel bir çağrı yapan Han Kang’ın eserlerini birçok dilden önce Türkçede yayınlamış olmaktan dolayı gururluyuz, çağrısına ortak olduğumuz için mutluyuz. Henüz dünya çapında daha çok tanınmasını sağlayan pek çok ödülü almadan Türkçe konuşan okurlarla Vejetaryen‘i, Beyaz Kitap‘ı, Çocuk Geliyor‘u ve Veda Etmiyorum‘u buluşturduğumuz için kıvanç duyuyoruz. İlk okuduğumuz kitabı Vejetaryen oldu, kısa sürede Türkçe çeviri haklarını aldık ve çevirmeniz, değerli hocamız Göksel Türközü’ne Korece aslından çevirisi için metni emanet ettik. Devamında diğer kitaplar geldi ve şimdi sırada Sevgilinin Soğuk Eli ve Yunanca Dersleri adlı romanları var, hepsinin çevirmeni Türközü hocamız. Han Kang’ın kazandığı ödül bağımsız yayıncılık ve okurluğu da onurlandıran bir ödül, tüm bu yönleriyle ilk Nobel’imizin heyecanını yaşıyoruz. 

 

BABASI DA BİR ROMAN YAZARI

Han Kang, romancı Han Seung-won’un kızı,1970’te Güney Kore’nin Gwangju şehrinde dünyaya geliyor, edebiyat ve sanatla iç içe bir hayat sürüyor. Çoğu Koreli yazar gibi ilk önce şiirleriyle dergilerde ismi duyuluyor, devamında da romanları ardı ardına yayınlanıyor. Ülkesinin çoksatan ve hepsatan yazarlarından biri, tabii Nobel Ödülü sonrası satış grafiği müthiş bir yükseliş gösteriyor, öyle ki Nobel haberinin henüz ilk dakikalarında Kore’deki kitapçılar önünde uzun kuyruklar oluşuyor ve günlerce sürüyor, kitapların tekrar baskıları ardı ardına yapılıyor. Farklı dillerdeki yayıncıları da benzer bir ilgiyle karşılaştı, neredeyse tümü bağımsız ve butik yayıncılar olduğu için bu ilgi daha da anlamlı ve heyecan verici. Halihazırda sevilen, yazdıkları takip edilen ve her yeni metniyle yeni tartışmaları ateşleyen bir yazar olarak Han Kang, şimdi her zamankinden çok okurun elinde, kitaplığında, okuma listesinde ve ülkemiz dahil tüm dünyada çoksatanlar listelerinde. 

CESUR, ÖZGÜN VE GÜÇLÜ 

Kadınlık meselesini, toplumsal şiddeti, özellikle kadınlar üzerindeki sonsuz sınırsız güzellik ve gençlik baskısını en iyi anlatan yazarlardan biri Han Kang; evrensel meseleleri kendi ülkesinin ve kültürünün hikâye ve deneyimlerinden yola çıkarak edebiyatla tartışıyor. Bu yönleriyle zamanın ruhunu yansıtmakla kalmayıp şekillendiriyor, geleceğe dair de önemli hedefler koyuyor, ortak acıların ve umutların hikayelerini yazıyor. Korkusuz bir yazar, Güney Kore’nin yakıcı tarihiyle yüzleşmekten korkmuyor, tüm dünyadaki şiddet kodlarını tartışmaya açıyor, özellikle kadın kahramanlar üzerinden insanlık hallerini tartışıyor. Travma, kimlik, aidiyet konularını odağına almasıyla, edebiyatıyla deneyler yapmaktan çekinmemesiyle, kurmaca ile gerçeği ustaca birleştirmesiyle Kang’ın metinlerini daha uzun yıllar okuyacak ve tartışacağız belli ki. Han Kang’ın edebiyatını cesur, özgün ve güçlü olarak tanımlıyorum.