Hayat hepimiz için inişler ve çıkışlarla dolu. Doğrularımız bir günde yanlışlarımıza, asla dediklerimiz arzularımıza dönüşebiliyor. Yakıp yıktıklarımız bir yana dururken ‘hadi en baştan bir daha’ larımızla tekrar çiziyoruz yolumuzu. Dengesiz bir düzenin içinde hepimiz içimizdeki dengeyi bulmaya ve onu korumaya çalışıyoruz. Tam da bu yüzden, ağustos ayında “İnşa Etmek” temamızın izinde Mikroscope okurları için yıldız bir film listesi oluşturduk. Umarız izlerken kendinize rastladığınız anlar olur.
Haydi, o zaman gelin listemize geçelim.
Amelie
Ünlü Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet’nin beş dalda Oscar’a aday gösterilen filmi tabii ki listemizin ilk sırasında yer alıyor. Genç ve özel bir kadının dönüşümünü konu alan bu filmde, Amelie anne ve babasını kaybetmesiyle beraber kendini başkalarının hayatlarını tamir etmeye, onları mutlu kılmaya adamıştır. İçinde olduğu bu durumun farkında olmamakla beraber bunu severek yapmaya devam etmiştir. Ta ki yalnızlığının farkına varana dek. İşte o andan itibaren Amelie kendi hayatı için de aynı çabayı gösterecek mi, gösterecekse bu nasıl olacak, dönüşümünü nasıl gerçekleştirecek, kendini tekrardan nasıl inşa edecek ve daha birçok sorunun cevabını alacağınız soluksuz bir film sizi bekliyor. Özellikle her kadının yer yer kendinden parçalar bulabileceği Amelie’nin hikâyesini mutlaka izlemelisiniz.
“Hayat çok tuhaf. Çocukken zaman çok yavaş geçer. Sonra bir de bakmışsın 50 yaşına basmışsın ve çocukluğundan ne kaldıysa geriye bir kutuya sığmıştı, tozlu bir kutuya.” -Amelie
The Pursuit of Happyness/ Umudunu Kaybetme
Hayatı bir anda tepetaklak olan, eşi tarafından terk edilen, ailesini maddi zorluklar yüzünden bir arada tutamayan, sokaklarda oğluyla yaşama tutunmaya çalışan bir adamın hikâyesi. Hayatta dipte olmanın ne demek olduğunu, bununla beraber sabırlı, dirayetli olmayı, yaşam mücadelesini ve günün sonunda kendinize inanınca en dipten dahi tekrar yukarı çıkabileceğinizi öğreten bir film. Hayatta hepimizin zaman zaman tıkandığı noktalara ışık tutacak, güç verecek olan bu film gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlama.
Into The Wild/ Özgürlük Yolu
Bir sabah uyandığınızda tüm mal varlığınızı hayır kurumuna bağışlayıp sahip olduğunuz her şeyi evinizde bırakarak bambaşka bir hayata doğru uzun bir yolculuğa çıktığınızı düşünebiliyor musunuz? Christopher bunu gerçekleştirmeye kararlı bir karakter. Metropolden vahşi hayata, kirlilikten saflığa ve temizliğe dönüş hikâyesinin öncüsü. Çıktığı bu yolda hayatını kökünden değiştirecek insanlarla tanışıyor, anlam arayışını baştan yaratıyor, kendinde ve hayatta keşfetmek istediği şeyler için büyülü bir yolculuğa çıkıyor. Yaşamın bilinmeyen yanlarını Christopher ile keşfetmek için heyecanlanacağınız bu filmi izlemeden geçmeyin.
“Bence kariyer denen şey bir 20. yüzyıl icadıdır ve ben bir kariyer istemiyorum.” – Into The Wıld
It’s a Wonderful Life/ Şahane Hayat
Hayatında bazı şeylerin ters gitmesiyle intihar eşiğine gelen George Bailey. Kendini öldürmeye kararlı olan, yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünen bir karakter. Ancak köprünün kenarında yaşamının son anlarına tanık olduğumuzu düşündüğümüz George’nin yanına Clarence gelince her şey değişir. Clarence kendini öldürmek üzere olan George’e öyle bir oyun oynar ki onu tekrar yaşama döndürür. George hayatındaki insanların onunla hiç tanışmamış olsa nasıl bir hayat süreceklerini gördüğü oyundan sonra yaşama bakış açısı değişir. Zaman zaman gerçek hayatta herkesin düştüğü anlamsızlıktan çekip çıkaracak türden bir film.
“Herkesin hayatı bir başkasının hayatını etkiler. O ortalarda olmadığında diğerlerinin hayatında büyük bir boşluk oluşur.” -It’s a Wonderful Life