İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Bölümü mezunu ve çift ana dal yaptığı Sanat ve Kültür Yönetimi bölümünde son sınıf öğrencisi. Okumak ve araştırmak en çok sevdiği iki şey. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hareketi gibi konular ilgi alanlarının başında geliyor ve bunlar üzerine yazıp çiziyor.

İstanbul’da yaşayan ve burayı ziyaret eden herkes bilir ki, kedilerin bu şehir ile kurduğu bağ dünyanın hiçbir şehrinde rastlanmayacak kadar özeldir. Bu yüzden, pek çoğumuzun evine ve kalbine taht kurmuş bu tüylü dostlarımızın artık İstanbul’da bir müzesi var. 

Beşiktaş Belediyesi Ev Sahipliğinde Hayal Dünyasının Tüm Kedileri Bir Arada 

Beşiktaş Belediyesi’nin ev sahipliğinde ve şair, yazar Sunay Akın’ın küratörlüğünde açılan Kedi Müzesi, hayal dünyasının bütün kedilerini çatısı altında topluyor. Beşiktaş Belediyesi Kedi Müzesi Felix the Cat’ten Tom ve Jerry’e, Tweety ve Sylwester’dan Garfield’e, Kötü Kedi Şerafettin’den Çizmeli Kedi’ye, Krazy Kat’ten Louis Wain’in kedilerine kadar masal, oyun, oyuncak ve çizgi roman tarihinin tüm kedilerini ilk kez bir araya getiriyor.

Sunay Akın’ın 15 Yıllık Çalışmasının Eseri 

Doğa ve hayvan sevgisini çocuklara kazandırarak, korumacılık konusunda daha duyarlı bir gelecek oluşturmak amacıyla açılan müze, 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nde ziyarete açıldı. Sunay Akın’ın 15 yıllık çalışmasının bir eseri olan Kedi Müzesi, İstanbul’un en güzel boğaz semtlerinden biri olan Beşiktaş’ta, Çırağan caddesinde ziyaretçilerini bekliyor. Üstelik bu müze sadece dünya tarihine damga vuran karakterlere ev sahipliği yapmakla da kalmıyor, Orhan Veli’nin “Kuyruklu Şiir”indeki ciğercinin kedisinden, Tomris ve Turgut Uyar’ın vefat eden kedileri için verdikleri ölüm ilanına kadar edebiyatımıza ve sanat dünyamıza iz bırakmış kedilere de yer veriyor.

Müzenin koordinatörlüğünü, bir Orhan Veli bilirkişisi olan ve Orhan Veli’nin en yakın arkadaşlarından Erol Güney’in kedisini merak edip Erol Güney’in Ke(n)disi adlı bir kitap yayımlayan Şeref Özsoy üstleniyor. Kedi Müzesi’nin tasarımı ise 35 yıldır İBB Şehir Tiyatrosu’nun birçok oyununun dekorunu tasarlayan sahne tasarım sanatçısı Ayhan Doğan’a ait. 

Sürprizlerden sadece biri: Nuh’un Gemisi!

Müzeyi ziyaret ettiğinizde, sahne tasarım sanatçıları, ressam ve heykeltıraşların ellerinden çıkan büyülü mekânlarda bazen kendinizi bir gravyer peynirinin içinde, bazen de Nuh’un Gemisi’nin içinde bulacaksınız. Evet, Nuh’un Gemisi! Kedi Müzesi’nde sizi bekleyen sürprizlerden biri de Nuh’un Gemisi’nin tarihine ayrılmış ayrı bir galeri. Burada Nuh’un Gemisi’nin anlatıldığı 500 yıllık kitaptan 1930’larda çekilen filmin afişine, 200 yıllık oyuncağından 1950’lere ait masa oyununa kadar pek çok bilgi ve belge de müzenin koleksiyonunu zenginleştiriyor. Müzenin tek sürprizi ise Nuh’un Gemisi değil, gezerken sizi bir de Van Spor’un kaleci forması karşılayacak! Neden mi? Çünkü armasında bir kedinin olduğu tek futbol takımı Van Spor’dur ve bu forma sizi müzenin bir başka bölümüne, refleksleri kuvvetli ve çevik kaleciler için kullanılan kedi kalecilerin tarihine doğru bir yolculuğa çıkaracak! Deneme yazılarında olduğu gibi farklı hikâyeleri büyük bir ustalıkla birbirine bağlayan Sunay Akın, şiirden aldığı bu ilhamı Kedi Müzesi’nde de kullanarak bizi ancak bir şairin kurabileceği müzede gezmemizi sağlıyor. 

*Kedi Müzesi’ni pazartesi günleri hariç, haftanın her günü ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz.