Piyanist. Türkiye’deki lisans eğitiminden sonra İngiltere ve Fransa’da lisansüstü eğitimlerini tamamladı. Birçok yarışmada derecesi olan sanatçının, üç albüm çalışması bulunmakta ve ulusal/uluslararası birçok festivalde hem solo hem de dünyaca ünlü müzisyenler ile paylaştığı oda müziği konserleri devam etmektedir. Doktor öğretim üyesi olarak MSGSÜ’de piyano ve oda müziği dallarında eğitim veren sanatçının, günlük yaşama dair gözlemlerini esprili bir dille kaleme aldığı yazıları bulunmaktadır.

Duygularımızı, düşüncelerimizi ifade ederken en büyük destekçimiz bazen kelimeler, bazen renkler, bazen de sesler olur. Müzik, resim ve edebiyat çağlar boyu birbirinden etkilenmiş ve bu etki sayesinde sanat dallarının her biri daha da zengin hâle gelmiştir.

Bu ayın teması “sıcak”. Sizlere yaz mevsimini ve sıcağını hissettirecek üç eser seçtim. Bu eserler müziğin edebiyat ile iç içe geçtiği, edebî ifadenin müzikte anlam kazandığı örnekler.  

F. Mendelssohn, Bir Yaz Gecesi Rüyası Uvertürü

Alman romantik dönem bestecilerinden F. Mendelssohn, eserlerinden ilham aldığı W. Shakespeare’in ölümsüz komedyası Bir Yaz Gecesi Rüyası’ndan esinlenerek aynı isimdeki bu olağanüstü uvertürü ilk olarak on yedi yaşında bestelemiştir. 1843 yılında bu esere hayran olan Prusya Kralı IV. Frederick William’ın isteği üzerine Mendelssohn, esere uvertürün yapısına uyan on dört bölüm eklemiş ve eser bu şekilde son hâlini almıştır. Bir Yaz Gecesi Rüyası, 19. yüzyıl sonlarına doğru baleye uyarlanmıştır.  Olaylar Antik Yunan’daki bir düğünde geçmekte olup eserin teması aşk ve evlilik üzerinedir. Karışık ilişkiler komik bir dille anlatılır. F. Mendelssohn; W. Shakespeare’in eserindeki karakterleri büyük bir ustalıkla notalara dökmüş, enstrüman sesleriyle inanılmaz şekilde ifade etmiştir. Hepimizin çok yakından bildiği Düğün Marşı da bu eserin bölümlerinden biridir.  

https://www.youtube.com/watch?v=wIcImOYivDA

https://www.youtube.com/watch?v=z85QVFf3-2M

 

P. I. Tchaikovsky, Mevsimler: Ağustos – Hasat

Rus besteci P. I.Tchaikovsky’nin solo piyano için on iki kısa parçadan oluşan Mevsimler adlı albümü,  yılın on iki ayını anlatır. Bu eser, yayıncı Nikolay Bernard tarafından her ayın ilk gününde yayımlanan Nuvellist adlı dergide yer alması için sipariş edilmiştir. 

Mevsimler ilk kez 1876 yılında dergide yayımlanmıştır. Derginin 1875 Aralık sayısında, ünlü bestecinin dergiye katkıda bulunacağı ve dergi için özel olarak besteleyeceği eserlerin, karakterlerinin adlarına ve yayımlanacakları aya uygun piyano parçaları olacağı belirtilmiştir. 

Mevsimler adlı eserin bölümleri, daha sonradan başka besteciler tarafından orkestraya ve birçok farklı enstrümana da uyarlanmıştır. 

Her bölümde bir şairin küçük bir şiiri bulunan Mevsimler albümünde Ağustos – Hasat parçası, pastoral hayata olan hayranlığı ile bilinen ve eserlerinde kırsal hayat ile doğa temasını kullanan Rus şair Aleksey Koltsov’un küçük bir şiiri ile sunulmuştur. 

 

C. Debussy, Bir Faun’un Öğleden Sonrası

Fransız besteci C. Debussy’nin bu senfonik eserinin adı, Stéphane Mallarmé’nin Bir Faun’un Öğleden Sonrası isimli şiirinden gelir. Bestecinin otuz iki yaşında yazdığı Bir Faun’un Öğleden Sonrası, on sekiz yıl sonra baleye uyarlanmıştır. 

Eser ilk başta üç bölümlü düşünülmüştü: Faun’un Monoloğu, Perilerin Diyaloğu ve Faun’un Uyanışı. Debussy, sonunda rüya boyutuna konsantre olmak için anekdot olabilecek her şeyi göz ardı ederek kendisini yalnızca tek bir bölümle yani prelüt ile sınırlamıştır.

Flüt solosuyla başlayan eser, bir yaz öğleden sonrasının bunaltıcı sıcağını anımsatır. Ormanda tek başına kaval çalan efsanevi Faun (Esere konu olan Faun; genellikle flütle özdeşleşen Pan gibi, Yunan mitolojisindeki yarı insan, yarı keçi formundaki satirlerin Roma mitolojisindeki karşılığı olarak bilinmektedir), periler ve naiadlar (su perileri) tarafından büyülenir ve rüyalarla dolu bir uykuya dalar. Debussy bu senfonik eserde, bu rüyalardan esinlendiği tınıları ustalıkla kullanarak doğanın seslerini enstrümanlarla betimliyor ve bizleri o büyülü dünyaya götürüyor.